ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Erikte meyve tutumu problemini DORR 5.15.0 BZN-DNGL-AMİNOSİT adlı ürünler ile aşabilirsiniz. Çiçeklenmeyi arttırarak meyve sapının kalınlaşması ve meyve tutumunu arttırır.
TARIM KREDİ KOOPERATİFİ VE PANCAR KOOPERATİFLERİNDEN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ. KULLANIMI İÇİN BİZLERİ ARAYINIZ. AHMET METİN 0533 9688968.
www.tarfen.com
TARIM KREDİ KOOPERATİFİ VE PANCAR KOOPERATİFLERİNDEN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ. KULLANIMI İÇİN BİZLERİ ARAYINIZ. AHMET METİN 0533 9688968.
www.tarfen.com
ÖNEMLİ ÇEŞİTLER
Erik
çeşitlerini, pratikte olgunluk zamanlarına göre erkenci, orta mevsim ve
geçci, kullanılma şekillerine göre de sofralık, kurutmalık ve mutfaklık
(konserve, reçel v.b.) olarak ayırmak mümkündür. Bu ayırma da hiç
şüphesiz bir çok amaçlar için kullanılmaya elverişli olanlar daha çok
önem kazanırlar.
Bugün
Türkiyede yetişen erik çeşitlerinin bir kısmı yerli, bir kısmı da
yabancı çeşitlerdir. Yerli çeşitlerimiz iki türden meydana gelmişlerdir.
Bunlar Prunus cerasifera ve Prunus domestica türleridir. Prunus
cerasifera türünden meydana gelen kültür çeşitleri "can erikleri" olarak
tanınmaktadır. Başlıca can erikleri çeşitleri Aynalı, Can-1, Foça,
Havran, Karşıyaka, Orta can ve Papazdır. Can-1, Havran, Orta can ve
Papaz çeşitlerinin meyveleri genellikle yeşil erik olarak tüketilir. Bu
tüketim şekli bizim ülkemize özgüdür. Bu nedenle yeşil olarak yenecek
meyveler tam çiçeklenmeden 60-70 gün sonra hasat edilmeye başlanır, bu
hasat olgunluk zamanına kadar devam eder. Prunus domestica türünden
meydana gelmiş başlıca çeşitlerimiz Göynük, Köstendil ve Üryanidir. Bu
çeşitler ilkbahar don olaylarından pek zarar görmezler.
GAP/BKİBınca
GAP Bölgesi için yaptırılan Erik Çeşitlerinin Saptanması Araştırmasında
Bölge için ümitvar çeşitler saptanmıştır. Bunlar verim bakımından
sırsıyla Burbank (61.75 kğ/ağaç), Stanleley 40.37 kg/ağaç), Santa Rosa
(37.00 kg/) ve Red Heart (33.50 kg/ağaç) çeşitleridir.
3. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
3.1 İklim İsteği
Erikler türlerine göre genel olarak
değişik iklim şartlarında yetiştirilebilirler. Böylece, erik türlerini
mutedil, sıcak mutedil ve soğuk mutedil iklim bölgelerinde ve hatta kış
dinlenmesi kısa süren tür ve çeşitlerde, subtropik bölgelerde bulmak
mümkündür.
Erik çeşitleri genel olarak badem,
kayısı, şeftaliden sonra çiçek açtığı için bu türlere göre ilkbahar geç
donlarından daha az zarar görür, olağan üstü durumlar dışında kış
donlarından korkulmaz...
Yağışların iyi dağıldığı ve yıllık yağış toplamının 750 mmyi bulduğu yerlerde erikler sulamadan da yetiştirilebilir, ancak meyvelerin irileşmesi ve iyi kalitede olgunlaşmaları için yeteri kadar suyun bulunması gerekir.
Yağışların iyi dağıldığı ve yıllık yağış toplamının 750 mmyi bulduğu yerlerde erikler sulamadan da yetiştirilebilir, ancak meyvelerin irileşmesi ve iyi kalitede olgunlaşmaları için yeteri kadar suyun bulunması gerekir.
3.2 Toprak İstekleri
Erikler toprak bakımından orta derecede
seçici olarak kabul edilirler. Japon erikleri için en uygun topraklar
humuslu, besin maddelerince zengin, yeter miktarda neme sahip sıcak
topraklardır. Ağır topraklarda Avrupa erikleri Japon eriklerine göre
daha iyi sonuç verirler. Drenajı kötü topraklarda badem, kiraz, kaysı ve
şeftaliden daha iyi sonuç verirler. En uygun toprak pHsı 6.5-7 dir.
4. YETİŞTİRME TEKNİĞİ
4.1 Çoğaltılması ve Kullanılan Anaçlar
Kültür
erik çeşitleri tohum ve çelikle üretilmezler ve tek üretme yolu aşıdır.
Fidanlıklarda en çok kullanılan aşı, durgun göz aşısıdır. Ekolojik
şartların uygun olduğu yerlerde sürgün göz aşıları da
kullanılabilir.Kültür erik çeşitleri için muhtelif erik türleri,
şeftali, kaysı ve badem anaç olarak kullanılabilir. Anaç seçiminde
ağaçlara verilecek boy, toprak tipi, hastalıklara dayanma gibi
problemler rol oynar.P. Cerasifera Anaçları :
Geniş çapta kullanılan bir erik anacıdır. Can erikleri, Avrupa erikleri
ve Japon erikleri için uygun bir anaçtır.Can eriklerinin bazıları
çelikle üretilmektedir. Yeşil çelik veya odun çeliği ile üretim bazı
çeşitlerde oldukça başarılıdır. Ancak bu şekilde üretim sınırlıdır.
P. Cerasiferanın Myrobolan adı altında yaygın şekilde kullanılan anaçları mevcuttur. Myrobolan anaçlarının İngiltere ve Fransada seleksiyonla elde edilmiş bazı tipleri mevcuttur. Bu anaçlardan biri olan Myro 29 C kök ur nematoduna tamamen, meşe kök mantarına kısmen dayanıklıdır
P. Mariana Anaçları : Bir klon anacıdır. Bu anaç içerisinden kuvvetli gelişen iki tip seçilmiştir. Bunlar Mariana 2623 ve Mariana 2624 dir. Bu iki anaç ağır, nemli topraklara uygun olup kök ur nematoduna ve boğaz kanserine oldukça dayanıklıdır.
P. Cerasiferanın Myrobolan adı altında yaygın şekilde kullanılan anaçları mevcuttur. Myrobolan anaçlarının İngiltere ve Fransada seleksiyonla elde edilmiş bazı tipleri mevcuttur. Bu anaçlardan biri olan Myro 29 C kök ur nematoduna tamamen, meşe kök mantarına kısmen dayanıklıdır
P. Mariana Anaçları : Bir klon anacıdır. Bu anaç içerisinden kuvvetli gelişen iki tip seçilmiştir. Bunlar Mariana 2623 ve Mariana 2624 dir. Bu iki anaç ağır, nemli topraklara uygun olup kök ur nematoduna ve boğaz kanserine oldukça dayanıklıdır.
4.2 Bahçe Tesisi
Can erikleri ve Avrupa eriklerinin
kendine verimli olanları dışında kalan bütün erik çeşitleri, mutlaka
tozlayıcı çeşide ihtiyaç gösterirler.
Kendine kısmen verimli veya kendine kısır
çeşitlerle bahçe kurulacağı zaman çeşitlerin birbirini tozlayacak
şekilde dikilmesi gerekir. Bahçede ikiden fazla çeşit bulunduğu zaman
birbirinin tozlayıcısı çeşitler yan yana olmalıdır.
Erik bahçeleri genellikle bir yaşından
aşılı fidanlarla tesis edilir. Kışı mutedil geçen ve fazla yağışlı
olmayan bölgelerde fidanlar aralık ayından itibaren dikilebilirler.
Kapama erik bahçeleri genellikle kare
şeklinde dikilir. Ağaçlara verilecek aralık mesafeler toprağın tipine,
kullanılan anaca ve çeşidin büyüme kuvvetine göre değişir. Normal
yetiştirme sistemlerinde erikler 5 x 5 m veya 6 x 6 m aralıklarla
dikilir.
4.3 Yıllık Bakım İşleri
4.3.1 Toprak İşlemesi
Yağışı az bölgelerde toprak sonbaharda
sürülür. İlkbaharda toprak tava gelince şubat sonu veya mart içinde
ikinci ve mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra sulama kanalları
açılır. Ağaçların dipleri çapayla işlenir. Yazın otlanma durumu göz
önüne alınarak sürüm yerine, ot biçme tercih edilmelidir.
Erik kökleri toprak yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduklarından derin toprak işlemesinden kaçınılmalıdır.
4.3.2 Sulama
Yağışın 750 mmnin altında olduğu
bölgelerde sulamanın yapılması zorunludur. Erikler saçak köklü
olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden bunların su istekleri
derin köklü meyve türlerine göre daha fazladır. Bu yüzden uzun süren
kurak periyotlarda erik ağaçları duruma göre 8-12 günde bir sulanır.
4.3.3 Gübreleme
Verilecek gübre miktarının toprak
analizlerine göre tesbiti en uygun olanıdır. Fosforlu gübreler kış
başında, azot gübresi olarak kullanılan amonyum sülfat da kış sonunda,
ilkbahar gelişmesi başlamadan önce verilmelidir. Bu gübrelerden başka
dekara 3 ton çiftlik gübresi tavsiye edilmektedir.
4.3.4 Budama
Eriklere şekil budaması ve mahsul
budaması olmak üzere iki tip budama uygulanır. P. cerasifera ve P.
sülicina gibi çeşitler yayvan büyüme eğiliminde olduklarından bunların
genç ağaçlarına goble şekli uygundur.Avrupa erikleri ise daha çok dik
veya yayvan geliştiklerinden bunlara da değişik doruk dallı şekil
verilmelidir. Şekil budaması uygulanırken genç ağaçlarda kesimler
yapılmamalıdır.
Aksi halde kuvvetli sürgünler meydana
gelir, ağacın mahsule yatması gecikir. Mahsul budaması mümkünse her yıl,
değilse iki yılda bir budama yapılmalıdır. Her yıl yapılırsa daha hafif
olarak uygulanır. Budama esnasında eriklerde çiçek tomurcuklarının daha
çok iki yaşlı dallar ile buket dallar üzerinde teşekkül ettiği
unutulmamalıdır. Kırık ve kuru dallar en yakın bir yan dal üzerinden
kesilirler. Taç içinde sıkışıklık yapan dallar ile birbirine rakip
olarak değişen dalların birisi dipten kesilir.
4.3.5 Seyreltme
Erik çeşitlerinin özellikle sofralıklarda
iyi bir ürün alınabilmesi için seyreltme yapılması gereklidir.
Eriklerde budama hafif olarak uygulandığından meyve seyreltmelerine pek
faydası olmamaktadır. Bu nedenle ya elle ya da kimyasal maddelerle
seyreltme yapılır.
Seyreltme eriklerde meyve iriliğini
arttırarak pazar fiyatı üzerine olumlu bir etki yapar. Dal kırılmalarını
önler ve periyodisiteye eğilimi azalır. Yeşil olarak tüketilen can
eriklerinde ağaçlardaki meyveler fasılalı olarak hasat edildiğinden her
meyve toplama seyreltme yerine geçer.
4.3.6 Hastalık ve Zararlılarla Savaş
Mumya (Monilya) Hastalığı:
Çiçek sürgünü ve yaprakların kurumasına, meyvelerin çürümesine sebep
olan mantari bir hastalıktır. Sonbaharda hasta dallar ile siyah kabuklu
mumya meyveler bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Çiçekler ve meyve
Thiophanate methl, Benomyl Captan, Dodine Thiramlı ilaçlardan biri ile
ilaçlanmalıdır.
Yaprak Delen (Çil Hastalığı):
Fungus yapraklarda delikler, meyve ve sürgünler üzerinde irili, ufaklı
lekelerin meydana gelmesine sebep olur, tomurcukları kurutur. Sonbaharda
hastalıklı dallar kesilip yakılır, Bordo bulamacı veya bakırlı
preparatlardan biri kullanılır. Üçüncü ilaçlamada Zinebli ilaçlardan
biri kullanılır.
Kırmızı Örümcekler:
Yaprakların altında veya üstünde yerleşerek önce lokal olarak yaprak
rengini bozarlar sonra bu durum tüm yaprağa, ağacın diğer yaprakları ile
sürgünlerine yayılır. Meyveler yeterince beslenemez ve çok erken yaprak
dökülmeleri olur. Kırmızı örümcekler belirlenen çeşitlerine göre özel
ilaçlarla mücadelesi yapılır. Özel akarisitler (Chlorobenzilate-25,
Dicofol-20, vb.) fungusitler (Benomly-50, Binapacryl 50, vb.) ve
insektisit akarisitler (Diethion 50, formothion 25 vb.) kullanılan
ilaçlardır.
Yaprak Bitleri (Aphis Spp): Bitki üzerinde koloniler halinde yaşayan, büyüklükleri 1-5 mm arasında değişen küçük böceklerdir.
Kanatlı ve kanatsız erginleri bulunur. Bitki öz
suyunu emerek bitkiyi zayıflatır ve kurutur. Emme esnasında ifraz
ettikleri tükrüklerindeki toksik ve tahriş edici maddelere göre değişen
anormal büyümeler, deformasyonlar yaparak normal gelişmeyi engeller.
Yapraklar kıvrılır, kalınlaşır, köklerde
anormallikler meydana gelir. Virüs taşıma ve enfekte etmek suretiyle
çeşitli bitki hastalıklarının meydana gelmesine sebep olurlar. Ayrıca
bitkilerin teneffüslerine engel olur.
Mücadelesinde kültürel tedbirlere önem vermek
gerekir, aphid populasyonu artmadan görülür görülmez (insektisitler,
parationlu veya malationlu ilaçlardan biri) ilaçlı mücadeleye
başlanmalıdır.
Yaprak Büken (Cacoecia Sp.):
Elma, kayısı, erik vs. gibi bir çok ağaçların tomurcuk, yaprak ve
teşekkül başlangıcında meyvelerini yemek suretiyle zararı yapan polifag
bir haşeredir. Larvalar tomurcuklarda zarar yapmadan veya yaprakları
büküp arasına girmeden önce haşareye karşı ilaçlı mücadele uygulanır.
Fenolojik olarak tomurcukların patlama döneminde ilaçlamanın yapılması
uygundur. İlk ilaçlamadan sonra yaprakta zararı devam ediyorsa, larvalar
yaprakları büküp içerisine girmeden ikinci bir ilaçlama daha gerekir.
Kışlık yağlar, sistemik veya parationlu insektisitler kullanılır.
Cep Hastalığı (Taphrina Pruni):
Bu hastalık erik meyvelerinde görülür ve meyveler deforme. olur,
şekilleri bozulur, irileşir ve uzarlar. Hasta meyvelerde çekirdek
oluşmaz. Bu tip meyvelerin hiç bir değeri yoktur. Kültürel tedbir
olarak, üzerinde bol miktarda hastalıklı meyve bulunan dallar kesilip
imha edilir. Bölgemizde fazla bir önem taşımayan bu hastalık için çiçek
taç yaprakları % 70-80 döküldüğünde ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Eriklerde monilya veya yaprak delen mücadelesi yapılıyorsa ayrıca
ilaçlama gereksizdir.
4.3.7 Hasat
4.3.7 Hasat
Eriklerde hasat zamanı, üst ve zemin renkteki
değişime, meyve eti sertliğine, suda eriyen kuru madde miktarına
bakılarak veya tam çiçekten hasada kadar geçen süreye bakılarak tayin
edilir.
Yeşil erik olarak değerlendirilen can eriklerinde ise hasat zamanı çekirdek sertliğine ve meyve iriliğine bakılarak saptanır.
Kurutmalık erik meyveleri ise ağaçlar üzerinde aşırı
derecede olgunlaşıp bir miktar suyunu uçurup buruştuktan sonra hasat
edilirler.
Erikler elle veya makinalarla iriliklerine veya ağırlıklarına göre boylanır. Seçme ve boylama standart tüzüklerine göre yapılır.
Erik meyveleri hassas olup kolaylıkla zedelenebilir
olması nedeniyle küçük ambalajlara konulması iyi olur. Erik meyveleri
genellikle saklanmaz. Bununla birlikte, ürünün birdenbire pazara sevk
edildiği durumlarda fiyat düşmelerini önlemek için bir kısım meyvenin
soğuk hava depolarına konması faydalı olur. Erikler en iyi olarak 0 oC veya -0.5 oC
saklanabilir. Bu sıcaklık derecesinde domestica eriklerini 3-4 hafta,
Japon eriklerini de 7-8 hafta saklamak mümkün olur. Kuru olarak
değerlendirilecek erikler ya sergi yerlerinde tabii olarak güneşte
kurutulurlar yada fırınlarda kurutulurlar. Kurutma süresi hava
şartlarına bağlı olarak 6-10 gün sürer....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder